tag:blogger.com,1999:blog-80437471833740314212024-03-14T11:40:09.146+03:00'albino kelebek'benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.comBlogger289125tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-4742055049307364382010-12-08T23:46:00.002+02:002010-12-08T23:48:16.026+02:00yeni blog geldi anacımhttp://topukluigne.blogspot.com/<br /><br />dikiş makinesi aldım. dikiş dikmeyi bilmeyen bir tasarımcının maceralarını yakından takip etmek isteyenlere...<br /><br />ahahah.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-34720138931312988582010-10-01T16:22:00.001+03:002010-10-01T16:23:16.476+03:00kafamı karıştırma hayat ben zaten yeterince dağıttım içini, ne nerde bulamayacak kadar...benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-69002944144456342952010-10-01T16:16:00.004+03:002010-10-01T16:20:57.484+03:00yazamıyorum!<br />kafam nerde gözüm nerde bilmiyorum ki...<br /><br />korkunç bir üşengeçlik var üzerimde. su içmeye gidip geldikten sonra 1 buçuk saat oturup dinleniyorum.<br /><br />sims 3 oynuyorum. sürekli sürekli sürekli...<br /><br />antidepresanlar bir ara etki eder gibiydi. sanırım ilişkinin cicim ayları olmasına da bağlıydı. ağzım kulaklarımda geziyor pozitif enerji kusuyordum.<br /><br />moron gibiyim şimdi. oturuyorum sadece. konuşmak bile gelmiyor içimden.<br /><br />düşünüyorum ama. çok, yeterinden çok düşünüyorum.<br />düşünüp yazamıyorum.<br /><br />kendimi ifade etme sıkıntısı yaşıyorum yine.<br /><br />kendine gel hatun!benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-81814778718010852842010-09-27T18:20:00.002+03:002010-09-27T18:21:44.879+03:00gıcıdık gıcıdıkk gıcıdıkkkk...(ayakkabımın gıcırtıları)<br /><br />geliyorum...benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-21370481838157069022010-08-11T16:15:00.002+03:002010-08-11T16:16:22.819+03:00yazamıyorum. hayatımda sürekli bir atraksiyon bir karmaşa hali var. aşk var çünkü 7-24 sevgili var.<br />yazarım.<br />en kısa zamanda yazacağım.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-23654587536502897352010-07-23T19:01:00.004+03:002010-07-23T19:09:24.337+03:00aşk diye bir şey varmış benim lugatımda da.<br />hayal gücümün ürünü olmayan etiyle, kemiğiyle, kasıyla var olan bir adama aşık olabilirmişim meğersem.<br />bu güne kadar o olmadığından sevemememişim. o olsaymış her şey olurmuş.<br /><br />ben bile inanamıyorum hala onun gerçek olup olmadığına. antidepresanların etkisi mi acaba diyorum. telefon çalmıyor da o karizmatik sesli adamla kendi hayal dünyamda mı konuşuyorum tereddütleri yaşıyorum.<br /><br />ona sarıldığımda hepsi geçecek biliyorum. 'benim sevgilim' diyeceğim ruhumla, bedenimle.<br /><br />ama zaman geçmiyor işte. gözlerine bakmayalı aylar olmuşcasına sızlıyor içim. nefes alamayacak gibi oluyorum ama nasıl oluyorsa alıyorum. onsuz nefes alabilmemi bile yadırgıyorum.<br /><br />aşk işte...<br /><br />neler oluyor bana hiç anlamıyorum ama içinde o olduğu için canımın acımasını bile seviyorum.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-66421905191666284322010-07-15T21:19:00.004+03:002010-07-15T21:23:54.058+03:00seviyorum. <br />o da seviyor. <br />başını omzuma yaslayıp elimi avuçlarının arasına akıyor. öyle sıkı tutuyor ki dile getiremese de gitme diyor. biliyorum.<br />tanıştığımızdan beri onu görmediğim ilk gün. zor geçti.<br />sesini duydum. yetmedi.<br /><br />ben onu tanıyorum. sanki tanıyormuşum. sanki yıllardır onunlayım. o da aynı şeyi söylüyor. yıllanmışcasına bağlıyız. yıllanmış kadar tanıyoruz birbirimizi.<br /><br />bu kadar şimdilik. daha sonra detaylıca anlatacağım.<br /><br />ben de severmişim be blog! gerçek gerçek hem de!benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-37932834743216418062010-06-20T01:14:00.002+03:002010-06-20T01:15:11.302+03:00secret yapıyorum 1 haftadır.<br />yapmaya çalışıyorum daha doğrusu.<br />tutacak bu sefer. bu sefer tutacak!benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-37473475988885332092010-06-12T19:07:00.004+03:002010-06-12T19:10:18.339+03:00bir yorgunluk çöktü üzerime kadehler boşaldıkça<br />her yudum ruhuma doldu bu gece yine sensizliğimde<br />düşündüm canımı yakan her bir anımı<br />yine yoktun ne iyilerimde ne kötülerimde<br /><br />tenin ne kadar uzak ellerime<br />bir solukta çekebilmeyi isterdim ciğerlerime seni bu gece<br />acımadım yalnızlığıma kimsesizliğime<br />acıtmadı kadehimdeki ıssızlık beni bu gece<br /><br />parmak uçlarımdaki hissizliğe saplanan her bir iğne<br />sanki ruhumu deşiyor uzaklardaki o nefes,<br />o ten, o koku saplanıyor ruhuma en derinlerimde<br />cümlelerim yarım kalıyor yine sen olmadığın için yanımda bu gece<br /><br />bak yine daraldı şuurum kapanıyor gözlerim geceye<br />bir rüya olsam hapsolsam ellerinde, bedeninde<br />yorulsam yine kadehler gidip geldikçe<br />yenilmeyecek, yine isteyecek, arayacak ellerini geçici heveslerimde<br /><br />sen ki en güzel tebessümüm, nefes alırkenki cennetim<br />sıcak kumlara gömülü ayaklarımla içime dolan deniz kokulu adam<br />bir masal ol fısıltılardaki ritimde kaybolan<br />dolarken kulağıma, her bir hece<br />bir gece olsun huzurla kapatayım gözlerimi varmışcasına seninle bu gece...<br /><br /> <br /> böyle özledikçe yazıyorum ya sana. acaba okur mu diyorum bir gün. gün gelir de bunları okuyacak o adam yanımda olur mu.<br /> yanımdaysan sarıl bana. sana yazdığım her bir hece için bir kez öp beni.<br />bil ki önemi yok hiç bir şeyin sen yanımda olduğun sürece. en alengirli sorular, hayatın attığı en büyük kazıklar çimdikler gider ruhumu.<br /> hadi bira içelim o zaman bu gece yanımda olmanın şerefine.<br /><br /> NOT: biliyorum seversin birayı.<br />o zaman ödül olarak aldığın o bir bir yudumdan sonra soğuk dudaklarınla öp beni bu gece.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-56696706757404444002010-06-07T01:28:00.005+03:002010-06-07T01:34:42.442+03:00tam dedim çınarcık maceramı yazayım yağmur şiddetlendi.<br />şimdi bu güzel anı değerlendirmek üzere koşar adım yatağıma gidip uyumaya çalışıyorum.<br />yarın anlatırım artıkın.<br /><br />ben yağmur sesini çok seviyorum evet.<br />toprak kokusunu da.<br />ama en birinci sevdiğim deniz.<br />(bkz: deniz kokusu, deniz altı, deniz üstü, deniz kıyısı, deniz manzarası, deniz kızı, deniz yıldızı, deniz kabuğu, deniz anası...)<br /><br />uyudum.<br /><br />aaaa bi dakka!<br />NOT: DENİZ HIYARInı da seviyordum bir ara ben. ahahah.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-15932045881203736232010-06-03T19:50:00.003+03:002010-06-03T20:08:22.909+03:00kıskanıyorum seni.<br />çevrendeki herkesten seni kıskanıyorum.<br /><br />sabah uyandığında yarı kapalı şişmiş gözlerin, dağınık saçlarınla ilk 'günaydın'ını bahşettiğin seni ilk gören bakkal amcadan kıskanıyorum.<br /><br />kalbinin sesi kulağında, göğsüne yatmış uyuyan, ellerini üzerinde gezdirdiğin kedinden de kıskanıyorum. biliyorum seviyorsun onu.<br /><br />doğumundan itibaren an ve an yanında olmuş, ilk kelimelerini duyup ilk adımlarını görmüş, minicik ellerini tutup şaşkın suratındaki gözyaşlarını silmiş, seni sen yapmış o anneyi babayı kıskanıyorum.<br /><br />kaldırımda yürürken yanından geçen insanları kıskanıyorum. nasıl olur da ben seni göremezken onlar görebilme lüksüne sahip olurlar.<br />onlardan biri ben olmalıydım bugün diyorum.<br /><br />dokunduğun her şeyi, gelip gidip baktığın o aynayı, seni güldüren o dizileri kıskanıyorum ben.<br /><br />yastığını da kıskanıyorum. koyma başını ona!<br />en masum halinle bütün gece üzerinde uyuduğun, kokunu bıraktığın o yatak...<br />ömrün boyunca sana en çok sarılan o yorgan...<br />kıskanıyorum.<br /><br />bensiz geçen her anında öğrendiklerini, gördüklerini, duyduklarını, çevreye verdiğin bütün tepkileri bilmek istiyorum.<br />nelere gülüp neleri anlamsız bulursun bilmek istiyorum. sana dair hep hep hep daha çoğunu bilmek istiyorum.<br /><br />ben seni seviyorum...<br /><br />NOT: sana olan sevgimi bile kıskanıyorum. bana olan sevgini de kıskanıyorum.<br />bir gün bana olan sevgini benden çok seveceksin diye korkuyorum.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-38572341284891496352010-06-03T18:43:00.005+03:002010-06-03T19:05:59.743+03:00tatil öncesi beyaz peynir rengini yok etme harekatı<a href="http://4.bp.blogspot.com/_vk0c-OQSlaQ/TAfS1SqtvxI/AAAAAAAAAVo/b-3L1S_3D9Q/s1600/sun_bath__by_m0thyyku.jpg"><img style="MARGIN: 0px 10px 10px 0px; WIDTH: 325px; FLOAT: left; HEIGHT: 400px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5478579284705394450" border="0" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_vk0c-OQSlaQ/TAfS1SqtvxI/AAAAAAAAAVo/b-3L1S_3D9Q/s400/sun_bath__by_m0thyyku.jpg" /></a><br /><div>çınarcık'a gidiyoruz yarın.<br />üçbinbeşyüzatmışsekiz yıl sonra yeniden yüzücem.<br />rabbiiiim!<br /><br />neden su yosunu falan olmadım ki ben. ya da karetta karetta falan...<br /><br />biton güneş kremi aldım. bir de sivrisinek kovucu sprey.<br />orada sivriler var mı yok mu bilmiyorum aslında ama işimi şansa bırakamam. koca yerde mevcut 2 3 sinek dahi gelir beni yer. onu çok iyi biliyorum!<br /><br />güneşlenmeyeceğim de. hiç hacet yok buna. zaten derim sera etkisi yapıyor. soğuruyorum bütün ışınları ciğer gibi oluyorum. kremlenirim bir girerim denize dönünceye kadar çıkmam.<br /><br />'tatil öncesi beyaz peynir rengini yok etme girişimleri 1' olarak yürürlüğe geçsin bu harekatın adı.<br /><br />deniz! nınınını...</div>benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-38741420553385365892010-06-01T22:53:00.005+03:002010-06-01T22:57:38.238+03:00'o elini d.tüne sokarım sürahi gbi dolaşırsın' ömrümde duyduğum en güzel argo yahu.<br />bu kadar da güzel sövülmez ki.<br />böyle sövülemez zaten.<br />ben gülerim şahsen bu lafı ettikten sonra.<br /><br />belki bir gün biriyle çok fena taş.k geçerken söyleyebilirim piçliğine.<br /><br />onu bunu bilmem de hala yuvarlanıyorum ben bu küfür beynimde döndükçe.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-19281179492350798992010-05-18T19:04:00.002+03:002010-05-18T19:15:37.721+03:00bugün kimseyle ortak bir paydada buluşup konuşamamaktan, düşünmeyi bilmeyen insanlara bir şeyler katmaya çalışmaktan, kendimi gülmek zorunda hissettiğim için gülümsemekten, çevremdeki insanların neredeyse tamamıyla fikir (hani nerde?) paylaşımında bulunamamaktan yakınırken telefonum santrale döndü bir anda. gerçekten bir anda. bu konu kapanır kapanmaz hemen ardından hem de.<br /><br />önce burak aradı yarım saate yakın konuştuk. ardından deniz aradı (arkadaşım olan, aklını yitirmiş olan deniz değil) onunla da epey lafladık. onun ardından elif aradı, yanında atacan ve kaan varmış hepsiyle konuştum. sonra dedim ki 'ne güzelsin sen tanrım!'.<br />tüm çok sevdiklerimin, hep yanımda olsun istediklerimin sırayla araması...<br /><br />ismin önemli değil. tanrı da desem, allah da desem bana hissettirdiğin duygu hep aynı. beni sevişin hep aynı senin.<br /><br />ne çok seviyorum seni, ne çok!<br /><br />en büyük duam fikirsizlere fikir, akılsızlara akıl, beynini şer'e yormaktan başka bir şey düşünmeye fırsat bulamaz olmuş bu aciz ruhlara bir parça güzellik ver. ver ki hayat daha yaşanır olsun benim açımdan.<br /><br />varsın ya iyi ki, daha iyisi olamaz benim için işte.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-86704899399121848132010-05-17T21:53:00.003+03:002010-05-17T21:59:37.934+03:00an itibariyle deniz zıvanadan çıkmış vaziyette. her önüne gelene saldırıp kırıp döküyor, herkesi her şeyi mümkün olduğunca sivri bir dille eleştiriyor.<br />ciddi sorunları var. hem de çok ciddi. ama 'ben deli değilim' inkarcılığındaki kafa yapısında.<br /><br />elimden geldiğince umuruma takmama kararı alıyorum şu an. çünkü o kırdıklarından biri de benim.<br />benim eşek kafam önemseyip de ne ararsın sen o herifi. hiç tanımıyor hiç bilmiyorsun sanki!kimden akıl almış ki şu güne kadar senden alsın hem. bırak ne hali varsa görsün yahu!<br /><br />tamam bıraktım.<br />'ölüyorum' dese 'git bi bak ölüyormuş' diyeceğim bundan sonra.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-64925271798101759962010-05-16T01:10:00.003+03:002010-05-16T01:13:15.745+03:00çok bilen biriyle konuşmaya ihtiyacım var.<br />ama çok bildiğini sanan değil gerçekten çok bilen. yalnızca bildiklerinin farkında olan ama bununla az böbürlenen.<br />aslında konuşmaya değil de daha çok konuşturmaya ihtiyacım var.<br /><br />bana konuşmayı düşündürtmeyecek kadar çok bilen birine ihtiyacım var.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-41387498949854983342010-05-15T18:33:00.004+03:002010-05-15T19:34:35.558+03:00son havadislergeçen cuma kurban konseri içün kalktım izmir'e gittim. aklı selim halimle ilk gidişimdi hem de izmir'e. balıkesir'de otobüs mola verdiğinde Burak'ı aradım. epey bir süre ciddi olup olmadığımı sorguladı, kabullenmesi ile beraber mutlu oldu güzel adam. ben de mutlu oldum mutlu olmasına tabi.<br />9buçuk saatlik yolculuğun ardından düşerek indim resmen otobüsten. buca'daki ilkokul arkadaşımın evine bavulları bıraktık apar topar hazırlandık ve bornova'ya geri döndük. kapı açılış saati 9 olduğundan kurban saat kaçta sahne alacak olursa olsun 'en önde olma' sevdam sebebiyle 9da ooze venue'deydik. 3buçuk saat boyunca ayakta hayatta en keyif aldığım zaman zarfını bekledim. (sigara içerken 10dkk bankın üstünde kestirmemi saymazsak)<br />kurban'dan önce bir alt grup çıktı 'çirkef'. güzel seçilmiş parçaları güzel coverladılar. direc-t'in hasret parçasında (hani sözlerinin deniz yılmaz beye ait olduğu) vokal değişikliği oldu basscı geçti vokale. şarkının bir kısmında sahnenin en önünün ortasından ona eşlik etmekte olan bu bayanla 15sn civarında sürdüğünü tahmin ettiğim bir göz temasına girdi ki 'noluyor yahu' tepkisi vermeme sebep oldu. her nekadar var gücümle eğleniyor olsam da beni kurban'dan başkası bağlamaz ki adamı da kesmedim yani hiç öyle gözlerimin içine kilitlenmesine sebebiyet versin. (ondan sonra karar kıldım fena değilmiş aslında eleman lakin o 15snden sonra bir daha yüzüne dahi bakmadım)<br />kurban çıktı. sahne performanslarını, konserin tadını, onlar sahnedeyken oluşan mekandaki atmosferi methetmeyeceğim hiç biliyorsunuz zaten. ne kadar fazlasını hayal edebiliyorsanız en az o kadardı.<br />Burak'la bir gülücük yarıştırma halindeydik konser boyunca. deniz'in izmir konserinde benimle karşılaşma ihtimalini hiç tahmin etmediğini biliyordum. haberi de yoktu gittiğimden. saçlarımı kısacık kestirmiş olmama rağmen 2.şarkıda farketti beni. son derece dumur bir surat ifadesiyle kaş göz yaptı 'hayırdır' dercesine ben de omuz kaldırdım 'öyle işte' gibisine. bir kaç parça sonra konser esnasında gelip elimi tuttu bildiğin böyle şarkı söylerken falan. gerçekten 1dakika kadar öyle mi kaldık yoksa bana mı o kadar uzun geldi bilmiyorum. önce ciddi manada şaşırdım ama karşımdakinin deniz yılmaz olduğunu düşünerek yadırgamadım.<br />bak şimdi o değil de esas olayı anlatıcam; konserin bitimine 3, 5 şarkı kala (ve yine konser esnasında şarkı arasında falan da değil) kulağıma eğilip 'konserden sonra ne yapıyorsun?' diye sordu aşırı cesur adam 'arkadaşıma gidiyorum' dedim. geri çekilip yüzüme sertçe baktı 'peki' dedi.<br />aylardır konuşmuyorum seninle yahu. bu ne cüret! izmirlere onun için gittiğimi falan da düşünüyor olamaz, yüzüne bakmadım konser boyunca. öyle ki kerem'e özgür'e burak'a tezahüratlar edip performanslarını alkışlara boğarken tek bir kere ağzımdan 'deniz' kelimesi çıkmadı.<br />kendini öyle çok seviyor ki... kimseyi kendisi kadar sevmiyor belki bilincinde değil ama.<br /><br />neyse konser bitti yaklaşık 30 saatlik açlığın üzerine 8 adet bira içmiş olduğumu yan yan yürüdüğümde farkettim.<br />deniz tarafından 'gel aybüke' şeklinde kulis kapısından içeriye alındım ve dosdoğru burak'ın yanına gittim. 1 saatlik hıçkırma nöbetimin ilk 15 dkk'sında burak'la konuşmaya çabaladım fakat takdir edersiniz çok başarılı bir iletişim olmadı. neyse fotoğraf çekildik ıvır zıvır çıktık.<br />izmir'de de nabruk'daşlardan mehmet diye bir arkadaşım vardı ki 3 yıldır muhabbetin bokunu çıkarmamıza rağmen yüz yüze görüşememiştik hiç. sarhoşluğuma kızıp oradan oraya çekiştirdi, azarladı bir süre. pek emin olmamakla beraber biz onunla tartışırken yanımdaki arkadaş kurban'ın ses teknisyenleriyle muhabbete başlamış. yanıma geldi istanbul'a dönüyorlarmış 2 araba para vermeyelim hadi biz de gidelim dedi 'hee iyi olur' dedim o kafayla. mehmet'in 'saçmalama! gitme!' yakarışlarına müteakip triplerini bastırmaya çalışarak taksi bulup buca'ya bavulları almaya gittik. giderken taksinin penceresinden aşağıya kustum 2 kere. (anla işte o derece sarhoştum) kusmak da denemez aslında biradan başka bir şey çıkmadı ağzımdan. bildiğin şeffaf bira yani. öyle ki yanımdaki arkadaş dışarıda yüzümü yıkıyorum sanmış.<br />neyse bavulları aldık taksiye 70tl bayılıp döndük bornovaya. ben burak'ın yanına gitmeyi akıl ettim o kafayla kendimi kutluyorum bu hareketimden ötürü. öğrendim ki ertesi gün öğlen uçakla dönüyormuş onlar. resmen ilayda'yı kafalamışlar onlarla gelelim diye. dumur oldum kaldım elimde bavullarla. 'e gitmeyin siz de' falan dedi burak bavulları gösterdim. sağolsun minibüsün kapısına kadar götürdü bizi 'kızlar size emanet' dedi.<br />yola çıktıktan sonra tahmini bi yarım saat oturdum. o arada burak'la konuştum zaten telefonda sonra arkadaki koltuklardan birine gittim yattım. kafamı koyar koymaz da uyudum.<br />uyandığımda istanbul'a 1 saat falan kalmıştı. alkolün etkisinden bir parça kurtulduğum için şiddetli bir üzüntü kapladı içimi izmir'den çok erken döndüğümü düşünerek. daha kordona gidecektik, 1 tepsi midye dolmayı 20tl'ye yiyecektim, kilosu 2tlden sulu sulu kocaman erikler alacaktım. kötü oldu. hala kızıyorum kendime.<br /><br />dün de bizim fakültede sergi, canlı müzik falan vardı. göztepe kampüsündeki bahar şenliğinde alkol tüketiminin yasak olduğunu öğrendiğimizden hem alkol stoğu yaptık hem de tanıdık yüzlerin arasında olmanın huzuru ile rahatça dağıttık. athena konseri için göztepe kampüsüne geçtik akşam 10 civarı 7 kişi bir taksiye doluşmak suretiyle. meydana konserin başlamasına 10 dkk kala girdik. ilerleye ilerleye sahne önüne kadar geldik en az 700-800 kişiyi arkamızda bırakıp. (ben bu içimdeki sahne önü aşkına hayranım arkadaş ya) sıcaktan birbirimize yapıştık tabi o kalabalıkta tepişmekten. bir ara arkadaşın omzuna oturdum (ki 2. defa yapıyorum bunu) o kadar eğlenceli bir şey olamaz! çocuğun da maşallahı varmış omzunda benimle bile hopladı, zıpladı durdu. en önde olmamıza rağmen etten duvar ördüğümüz için sövdüler muhtemelen arkadakiler ama çok da umurumda olmadı açıkcası. ne yapayım kardeşim 1.60 küsur boyla sahneyi görmeyi bırak nefes alamıyorsun bir defa o kalabalıkta.<br /><br />aman öyle işte. anlatacağım bir şeyler daha vardı da hatırlamıyorum şimdi. pek de bir çok yazdım zaten azmedip okuduysan ne mutlu bana.<br /><br />kurban konserinden beri de sesim kısık, öksürüyorum da. hala geçmedi. böyle 'her cuma bir konser' modunda gezmeye devam edersem geçmeyecek de zaten.<br /><br />hadi başbaş.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-55292892279288523952010-05-09T18:01:00.001+03:002010-05-09T18:02:12.709+03:00dur anlatacağım izmir maceramı.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-39808491696266412012010-05-05T20:49:00.002+03:002010-05-05T20:51:26.690+03:00kafam delindi diyorum beaağ!<br />kollarım ekmek gibi kızardı diyoruuum!<br />boynumun sol tarafı pembe doğum lekesi gibi sağda hiç bişey yok diyorum!<br />diyorum ki canım yanıyor!<br />şşşş!!<br /><br />şefkat göstersenize lan!benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-74513300830078206982010-05-04T22:32:00.006+03:002010-05-04T23:12:29.908+03:00kafa yarığı & güneş yanığıtasarıma giriş procesi olaraktan uçurtma yaptık. lanet gibi son gece paraladım kendimi. bugün acıbademde hiç görmediğim yeşillik bir tepe varmış. oraya çıktık sınıfcanak. ilkokul bebeleri gibi ellerimizde renkli renkli uçurtmalarla.<br />deli gibi tozu dumana kata kata koşturduk oralarda uçurtmamızı uçutturiciiz de not alıciiz diye. uçmadı benim barış yıldızım önce. ben koşuyorum o arkamdan yürüye, sürüne geliyor ama ben hala inatla koşuyorum ipini asıla asıla. bu inadım sebebiyle parçalandığıyla kaldı tabi. kızdım oturdum.<br />daha sonra imdadıma onur yetişti el attı. yırtılan yerlerini falan onardık. biz bunlarla haşır neşir olurken sivri zekalının biri uçmayan uçurtmaların kuyruğuna ağırlık olarak taş bağlamayı akıl etmiş. uçurtması uçmayan herkes taş bağlıyor altına. ortam savaş alanına döndü bir anda resmen. mervem de bu tuzağa düşüp uçurtmasının kuyruğuna taş bağlayıp, uçurtması üzerinde hakimiyet kurmaya çalışırken oturduğum yerde uçurtmasındaki taşla kafamı deldi. baya deldi yani bildiğin. böyle bakıyorum artık alnımın kenarından oluk oluk kan sızacak, boynumdan akıp tişörtümü kana bulayacak dirseklerimle kendimi çeke çeke okula varacağım falan diye ama olmadı. kafam kalınmış. minik kanadı. ama canım çok yandı utanmasam ağlayacaktım o kadar insanın içinde o derece.<br />söylenip durdum orada amele yanığı olacağım diye. ben biliyorum çünkü kendimi. 5 dkk elimi güneşe uzatsam pembe olarak geri alıyorum. nitekim eve gelince farkettim ki dirseklerimden altım pembe. boynumun sol tarafı pembe sağ tarafı beyaz. çok şekilli amele yanığı oldum yine. nalet olsun benim tenime!<br />cuma günü İzmir Ooze Venue'da KURBAN konseri var. içimdeki KURBANCANLIPERFORMANS isteğini 21 Mayıs Haliç Üniversitesi'ndeki konsere kadar dizginleyemeyeceğimi farkettim. gideceğim izmir'e. evet. çok bıktım zaten bu aralar buralardan.<br />yanlız bu aralar çok sık yapmaya başladım bu 'anlık karar verme' işlerini. çat gidip dövme yaptırıyorum, çat gidip saçımı kestiriyorum, çat dilimi deldiriyorum.<br /><br />manyak olmaya başladım.<br /><br />NOT: Burak'ımığıyla konuştuk bu arada. ama az konuşabildik. tekrar araşmak üzere kapattık telefonu.<br />Deniz'e çok kızığım hala!<br />NOT2: uçurtmam uçtu! hem de çok tepelere. ipini bırakıp azad ettim. adını da Barış koymuştum zaten. (benim Barış'ım yıldızları çok sever hem ondan, hem de beyaz olduğundan) bir evin çatısına takılmış ipi biz okula dönerken hala uçuyordu. canım oğlum benim!benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-5343154538518421002010-04-28T23:37:00.003+03:002010-04-28T23:42:45.614+03:00filaş haberaman tanrım!<br />günahını aldım adamın. breh!<br />feysbukunu kapatmış.<br />ankara konseri epey sıkıntılı geçmiş. sahneye 3 saat geç çıkıp 1 saat bile kalmamışlar sahnede.<br />konserden sonra Burak seyircilerin arasına karışıp üzgün olduğunu şahsen daha fazla sahnede kalmak istediğini söylemiş.<br />Deniz bir haltlar karıştırmış yine sanıyorum ki millet kin kusuyor şu anda ona.<br /><br />eh olacağı buydu ama. ben dedim mi? dedim evet.<br />millet her bir şeyin farkına varacak bir gün dedim. hatta Burak'a da dedim bunu. yarın eskişehir konseri var gecenin bu saatinde arayamayayım dedim ama kaç gündür aklımda.<br />canı epey sıkkın olsa gerek.<br />hiç kıyamıyorum bu adama da melekten bozma bir şey olduğundan.<br /><br />Burak'la konuştuktan sonra olayın iç yüzünü yazarım yine.<br /><br />Deniz Yılmaz yazık ediyorsun gruba. kes şunu artık!benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-65976931959964660452010-04-28T23:22:00.004+03:002010-04-28T23:24:09.181+03:00ahahah deniz yine silmiş feysbukundan beni. engellemiş de bu sefer. ahahah.<br />adam ölüm yahu!<br /><br />şunlar için uğraşıyor, zaman harcıyor ya daha da bişey demiyorum.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-75587845237384503722010-04-28T22:17:00.003+03:002010-04-28T22:28:08.667+03:00yazıne biçim de hiç bişey yazmıyorum.<br />kendimle konuşmaya biraz daha fazla ağırlık veriyorum son zamanlarda. halbusi kendimden çok rahatsız oluyorum. çok gereksiz, çok boş konuşan bir ton insan yetmezmiş gibi ben de onlaradan olup kendi kendimi yoruyorum.<br /><br />'eve gidip kafamı dinleyeceğim biraz' derler ya hani. insanın kafasını dinlemesi için eve gitmesine gerek yok kanımca. benimki gayet kalabalık ortamlarda da avazı çıktığı kadar konuşuyor kendi içinde.<br /><br />rahatsızım içerideki konuşan hatundan.<br /><br />dövme yaptırdım, belime gelen saçlarımı kısacık kestirdim ama depresyonda değilim hayır. aynı hayat, aynı zorluk, aynı katlanma çabası ve (iyiki) güzelleştirmeye çalışan bir avuç insan...<br /><br />panik atağımın belirtileri şiddetleniyor yanlız o sıkıyor biraz canımı.<br />ölmek en büyük korkum haline geldi öyle ki bir saniye çıkmıyor aklımdan. boğazımı kurutuyor, nefesimi kesiyor.<br />koruma falan tutucam; böyle magnum silahları olan, izbandut gibi 5 10 tane siyah giyen adam.<br />çok param var sanki...<br /><br />kendini susturabilen varsa benim kendimi de sustursun lütfen.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-33538441897216183702010-04-18T18:22:00.004+03:002010-04-18T18:38:29.915+03:00görmekten bıkmayacağım bir yüzün, ruhumdaki karanlığı yıkayacak bir gülüşün ve avuçlarlarımı hapsedecek ellerin olsun.<br />onların canımı acıtacak sözlerini unutturacak gözlerin...<br />kolların olsun göğsünde beni nefessiz bırakacak.<br /><br />bir deniz kenarı olsun. dalga sesleriyle karışan fısıltılarım olsun kulağında. kokun karışsın denizin kokusuna. işte en sevdiğim koku olsun.<br /><br />beyazlığımı kirletmeyecek kadar temiz olsun ellerin...<br /><br />öyle bir anı ol ki gözlerimi kapattığımda kirpiklerim ıslansın. yada son kapatışımda içimde gölgen kalsın.<br /><br />adın olsun bir de,<br />bir de adın olsun senin.<br />adın olsun en güzel sesimle sesleneceğim...<br /><br />konuş benimle!benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8043747183374031421.post-82338897948335998042010-04-17T19:11:00.005+03:002010-04-17T20:14:51.838+03:00aman piyasaya dikkat!pek sevgili izleyicilerim bu sefer girişi, gelişmeyi, sonucu bir yana bırakıp direk konuya dalmak istiyorum çünkü fevkalade gazım şu anda bahsedeceğim konu hususunda.<br />sakınlıkla (bakın özellikle sakınlıkla) bir müzisyeni, artisti, futbolcuyu v.s. tanımadan hayranı olmayınız. hayranlığınız yaptığı işle sınırlı kalsın çok rica ediyorum.<br />kafanızdan şahane meziyetler ekleyip o adama yapıştırmayınız. çok acı ama öyle bir dünya yok malesef. devasal bir hayal kırıklığı yaşayacaksınız sonra benden söylemesi.<br />ropörtajıymış, canlı yayınıymış, konser performansıymış hepsi hepsi oyun arkadaşlar. özellikle müzik piyasası için söylüyorum bunu ki bir şekilde içine dahil oldum o piyasanın, azımsanmayacak derece sahte yüzler var.<br />tam tahmin ettiğim sevimlilik ve samimiyette bulduğum insanlar yok mu? onlar da var elbet (bkz: Burak Gürpınar-Kurban, Barış Orhan-Deja-vu) ama söylediğim gibi çok azınlıktalar.<br />günlük hayatımızda bile milyon tane karakter bozukluğu olan insan varken çevremizde o piyasanın içinde de olayların aynı şekilde yürüdüğünü (belki şahit olduklarımızdan çok daha iğrenç şekilde yürüdüğünü) kabullenmekte zorlanmayın arkadaşlar.<br />ve ve ve esas can alıcı kısma geliyorum;<br />şarkı sözlerinde anlattıkları, isyan ettikleri konuların başrollerinde bizzat kendileri yer alıp, kin kustukları karakterleri kendileri oynuyorlar. inanın o ince hisli, o detaycı, o uç noktada zeki, o eleştirel adam değiller yüz yüze geldiğinizde.<br />özellikle bayan arkadaşlar için söylüyorum tüm bunları; canınızı yakmak için bir saniye düşünmeyecek kadar yüksek egolara sahip bu adamlar ve inanın kasıtlı olarak o denli ince ruhlu, duyarlı adamlarmış gibi davranıyorlar. yoksa satmaz arkadaşım o albümler. 'öfff iyi saçmalamış. 'O' hayatta öyle bir adam değil.' demeyin. en azından 'O'nu yeterince tanımadan demeyin. o kadar klavyenin tuş takımını harabediyorum burda; birileri de benim gibi kendini 'zeki, uyanık' sanıp kör gözüyle gidip duvara toslamasın diye.<br />hem hem hem ananız mıyım, babanız mıyım nan! allahalla! sallamayacaksan, sallama kardeşim. hayat senin hayatın. ciğerini söksünler yerinden. yaşayarak öğren.<br /><br />eklemek istediğim son bir şey var ki onu da yaşıyorum şu anda. bir grubun 1 yada 2 elemanın karakterinden haz etmiyor olabilirsiniz albümünü alıp, konserlerine iştirak ederek onlarla akraba olmazsınız. gidin müziğin tadını çıkarın. grubu desteklemeye devam etmelisiniz çünkü bizim ilgilendiğimiz kısım olayın müzikalitesidir. bırakın o karaktersiz arkadaşlar ettiklerini bulup kendi pisliklerinde boğulsunlar.<br /><br />kustum. bitti.<br /><br />SON<br /><br />NOT: Burak'a öyle bir sarılır, öyle bir sıkarım ki ben...<br />kesinlikle olması gerektiği gibi doğru düzgün bir adam. tam anlamı ile 'adam'.<br />o piyasanın içinde 15 yılını geçirip böylesine sağlam karakterli olduğu için tebrik ediyorum cancağzımı.benhttp://www.blogger.com/profile/12970346960338537895noreply@blogger.com1