20100504

kafa yarığı & güneş yanığı


tasarıma giriş procesi olaraktan uçurtma yaptık. lanet gibi son gece paraladım kendimi. bugün acıbademde hiç görmediğim yeşillik bir tepe varmış. oraya çıktık sınıfcanak. ilkokul bebeleri gibi ellerimizde renkli renkli uçurtmalarla.
deli gibi tozu dumana kata kata koşturduk oralarda uçurtmamızı uçutturiciiz de not alıciiz diye. uçmadı benim barış yıldızım önce. ben koşuyorum o arkamdan yürüye, sürüne geliyor ama ben hala inatla koşuyorum ipini asıla asıla. bu inadım sebebiyle parçalandığıyla kaldı tabi. kızdım oturdum.
daha sonra imdadıma onur yetişti el attı. yırtılan yerlerini falan onardık. biz bunlarla haşır neşir olurken sivri zekalının biri uçmayan uçurtmaların kuyruğuna ağırlık olarak taş bağlamayı akıl etmiş. uçurtması uçmayan herkes taş bağlıyor altına. ortam savaş alanına döndü bir anda resmen. mervem de bu tuzağa düşüp uçurtmasının kuyruğuna taş bağlayıp, uçurtması üzerinde hakimiyet kurmaya çalışırken oturduğum yerde uçurtmasındaki taşla kafamı deldi. baya deldi yani bildiğin. böyle bakıyorum artık alnımın kenarından oluk oluk kan sızacak, boynumdan akıp tişörtümü kana bulayacak dirseklerimle kendimi çeke çeke okula varacağım falan diye ama olmadı. kafam kalınmış. minik kanadı. ama canım çok yandı utanmasam ağlayacaktım o kadar insanın içinde o derece.
söylenip durdum orada amele yanığı olacağım diye. ben biliyorum çünkü kendimi. 5 dkk elimi güneşe uzatsam pembe olarak geri alıyorum. nitekim eve gelince farkettim ki dirseklerimden altım pembe. boynumun sol tarafı pembe sağ tarafı beyaz. çok şekilli amele yanığı oldum yine. nalet olsun benim tenime!
cuma günü İzmir Ooze Venue'da KURBAN konseri var. içimdeki KURBANCANLIPERFORMANS isteğini 21 Mayıs Haliç Üniversitesi'ndeki konsere kadar dizginleyemeyeceğimi farkettim. gideceğim izmir'e. evet. çok bıktım zaten bu aralar buralardan.
yanlız bu aralar çok sık yapmaya başladım bu 'anlık karar verme' işlerini. çat gidip dövme yaptırıyorum, çat gidip saçımı kestiriyorum, çat dilimi deldiriyorum.

manyak olmaya başladım.

NOT: Burak'ımığıyla konuştuk bu arada. ama az konuşabildik. tekrar araşmak üzere kapattık telefonu.
Deniz'e çok kızığım hala!
NOT2: uçurtmam uçtu! hem de çok tepelere. ipini bırakıp azad ettim. adını da Barış koymuştum zaten. (benim Barış'ım yıldızları çok sever hem ondan, hem de beyaz olduğundan) bir evin çatısına takılmış ipi biz okula dönerken hala uçuyordu. canım oğlum benim!

0 fikir fıtlatımında bulunulmuş: