20091012

yazabilmek...


yazmayalı 1 aydan fazla olmuş bana daha çok gibi gelmişti halbukisi. çok fazla kez niyet ettim yazmaya internetim olmayınca icraata geçemedim. yazmadığım bu süre zarfında hayatımdaki belli başlı değişimleri özet geçeyim. ilerleyen zamanlarda detaya inme zorunluluğum olursa diye de açık kapı bırakıyorum.

-marmara üniversitesi endüstri ürünleri tasarımı bölümü öğrencisi oldum hali hazırda. sınıf potansiyeli (potansiyelden kastım bir çok makina mühendisliği, elektrik mühendisliği falan okuması gerektiğini düşündüğüm insanın sınıf içerisinde mevcut olması. bunun yanısı sıra sınıftaki kız öğrenci mevcudunun ben dahil olmak üzere 4 rakamı ile sınırlı kalmış olması)hayal kırıklığına uğratmış olsa da okulumdan gayet memnunum. (öyle bir parantez içi yazmışım ki cümlenin başını unutuyor insan okurken eheh)

-deniz beyin yamacından ayrılıp okula yakın olması sebebiyle modaya taşındım. bu taşınma olayından hat safhada nefret ettiğimin bilincine vardım. bir ara her şeyi kendi başıma halletmekten bezdiğim sırada 'evlensem mi lan?' sorusu yankılandı kafamda ama anlık birşeydi tabiki eheh.

-uzun süredir gece uyumadan önce tanrı ile konuşmayı ihmal ettiğimi farkedip kısa bir süre önce bu ritüelime tekrar başladım ve etkileri hali hazırda icraata geçmiş durumda. aferin bana. kendimi seviyorum.

-yukarıdaki açıklama ile paralel olarak deniz bey 09.10.09 tarihi itibari ile cep telefonuma mesaj atmış bulunmakta. her ne kadar paranoyak duyularımı hat safhada harekete geçiren bir hadise olsa da pek sevgili turkcellin bana numaranın kimin adına kayıtlı olduğunu bulma şansı tanıması üzerine annesinin ismi ile burun buruna gelmeme müteakiben derin bir 'ohh' çekmiş bulunmaktayım. (bir gün bilinçsizce koca bir yazıyı cümlelere ayırmadan tek bir nokta kullanarak yazacağıma inanıyorum eheh) bu hafta içinde kendisi ile ilk buluşmamızı gerçekleştirme ihtimalimiz epey bir yüksek. ne hissettiğimi sormayın duyularım kilitlenmiş algı kapasitem düşmüş vaziyette birkaç gündür. sanırım bu açıklama yeterince açıklayıcı olmuştur eheh.

-ruh sağlığım konusunda hala birşeyler yapabilmiş değilim. bu canımı sıkıyor. ellerim titremeye başladı hafiften anksiyete bozukluğunun yada panik atağın etkisi mi yoksa apayrı bir rahatsızlık mı bilmiyorum. belki de ruh dünyamla tamamen alakasız vitamin eksikliğinin sebep olduğu bir durum çünkü düzenli beslenemiyorum kilo vermeye devam ediyorum.

-ısparta havaalanına yıllar sonra yapılacak ilk seferin yolcularından biri de benim. hatırlar mısınız bilmem havaalanının kapanma sebebi bir uçak kazasıydı. tek bir kurtulanın dahi olmamasının yanısıra dünyada devrim yapacak bir buluş geliştirmiş türk bilim profesörleri bulunmaktaydı içerisinde. ölümden hat safhada korkan bir birey olarak doğum günümün ertesi gününde devasal sansasyon yaratacak bir uçak kazasında ölmek istemiyorum. (her ne kadar çok fiyakalı gibi görünse de)

sanırım en belli başlı gelişmeler bunlar. ilerleyen zamanlarda yazamadığım sürede içimde oluşan yazma aşkını gidermek için daha sık yazmayı düşünüyorum.

esen kalın sayın okuyucularım...
eheheh

0 fikir fıtlatımında bulunulmuş: