20090222

kafamın içinden üş beş bişey



-bu aralar çok ağlak oldum ben yaa. hemen herşeye gözlerim doluyor. cuma günü komedi dükkanı sezon finaline giriyor diye ağladım, biraz önce babam annemin fotoğrafını yollamış telefonuma onu görünce ağladım (annem ölmedi gayet hayatta), ve şimdi de genç milli basketbol takımımızn maçını izlerken üçlük attık diye gözlerim doldu. noluyor ki bana böyle! bak yaa hamileyken hiç çekilmem şimdi ben ahaha xD

-bi insan gülerken nasıl susabilir ki. atölyede hoca kağıtlarımıza yorum yaparken sürekli bi gülme tutuyor beni. hep oluyor ama bu. hocanın yada atölyemizdeki ileri zekalı birkaç arkadaşımızın ettiği beklenmedik laflar sebep oluyor buna. tabi bütün gün otur otur çizim yapmaktan ötürü içime basmış fenalığın da etkisi var bunda. iyi de ben öyle kocaman kocaman gülmem ki zaten. özellikle kahkahamı baskılıyorum bir de yani. (bu şekilde bi kalıp var mı bilmiyorum .....'nı baskılamak. yoksa da problem değil zamanla türkçeye kazandırılır bu benim icatlarım biliyorum. :) kaliteli çünkü.) kendi kendime takılıyorum ben orda ki rahat bıraksan susucam. sen şştt ppşşştt dedikçe daha çekici geliyor daha zor susuyorum.

-yaa ben bu beşiktaşın kedilerine kıl oluyorum yaa. ben ki hayvan ayırt etmeden sonsuz şefkat besleyen, küçükken sokaktan bulduğu her kediyi eve sokan annesinin farkedip evden atması sonucu kucağında kediyle ağlayarak milyon kere kapıda kalmış insan kedilere karşı bir antipati duymaya başladım.

nalet olası evim bahçe katı. sokaktaki kediler yetmiyor gibi bi de üst kattaki pazar sevişgenleri bırakıyorlar kedilerini. hayvan ağlayıp duruyor bahçede ama nasıl ağlama! acayip acayip sesler. 8 aylık bebek ağlaması gibi falan. korkunç!

-bu arada ilk karakalem portre işimi de bugün itibariyle almış bulunuyorum. gerçi henüz fotoğraf elime geçmedi de. hadi bakalım bileğime kuvvet :)

-bu arada yukarıda bahsettiğim genç milli basketbol takımımız turnuva birincisi oldu. yine ağladım az evvel ahahah xD

0 fikir fıtlatımında bulunulmuş: