20100111

iyi


sanırım hayatta duyabileceğin en yıkıcı şeyi duydun. en ağırıydı. ondan titriyor ellerin, boğazındaki düğüm o yüzden sanırım.
en güzel aşkı sen yaşayasın diye en iyi olmaya, kusursuz olmaya çalıştın hep. 'ne mutlu başardım, başarıyorum' dedin kendine, sevdiğin insanlar tarafından takdir edildikçe.
ne söylendi peki şimdi sana 'aşkı haketmeyecek kadar iyisin!'.
kaybedilmemek için aşkı haketmiyorsun sen.
çok bencilce değil mi? evet bencilce.

daha ağırını işitemezdim heralde. duyduğum hiç bir söz bundan daha çok yakamazdı canımı. namusuma dil uzatılsa dahi...
sadece ödetirdim bu kendini bilmezliği. çünkü kendimi bilirim. ne olduğumu ne olmadığımı bilirim.
şimdi de biliyorum. canının acımasından korktuğun için canımı acıttığını biliyorum.

sen genzine kaçacak tozdan korktun, ben yanan ruhumun dumanını soludum az evvel.

benimle aşk yaşayamayacak kadar çok seviyormuşsun ya beni, ben de yaklaşmıyorum sana artık.
yumruğunun acısından korktuğum için değil. yüzümü, gözümü kan içinde bıraksan da yanmaz canım bu saatten sonra. bana yumruk atmak zorunda kalmayasın da canın yanmasın, beni kaybetme korkusunu daha fazla taşıma yüreğinde diye gidiyorum. ben de bu kadar çok seviyorum işte seni.

lades mi?
kazandın farzet.

0 fikir fıtlatımında bulunulmuş: