20100128

kopuk kopuk



bir hadise var. hadisenin içindeki her iki insan da ÇOK ACINASI HALde tam anlamı ile.

hadisenin esas kızı acınası haldedir çünkü kalbindeki kocaman yaralara, değer vermeyi hiç haketmeyen birini basarak acılarını dindirmeye çalışır. tanıyamaz, anlayamaz hangisi gerçek hangisi sahte. o seçemez insanları bir türlü.

her ne ne kadar kocaman olduğunu iddaa etse de bazen duygularının mantığı önüne ördüğü duvarı göremez. bu kandırmacada kendi dünyasını adımlarken gerçek duvarına çarpar. yara almaz sadece aldatmacanın kiri bulaşır eline yüzüne. gider temizlenir ve suçu kendine bulur. işte bu ÇOK ACINASI HALdir. bu kızımızı akıllanacağı tahmin edilmektedir.

hadisenin esas oğlanı ise 'öyle imiş'cilik oynar. ucuz yollarla belirlediği kurbanın duyguları olmadan oynayamaz bu oyunu. kimi zaman oyunun galibi o olur. kimi zaman oyun berabere biterken, kimi zaman da aleyhine biter. bu da diğerinden daha baskın olmak üzere ÇOK ACINASI HALdir. akıllanacağı tahmin edilmez.

bu hadise de öyle olması muhtemel bir sonuç vardır ki o da; esas oğlanın 'öyle imiş'cilik oyununa olan düşkünlüğü, ne olursa olsun duvarların en esaslısına toslamasına sebep olurken, esas kızın mutlu sona er yada geç ulaşacağı gerçeğidir.

bu yazıdan çıkaracağımız ders; 'aşk filmleri setlerde çekilir genç arkadaşım' gerçeğini bir an olsun aklımızdan çıkarmamamız gerektiğidir.

3 fikir fıtlatımında bulunulmuş:

aa | 28 Ocak 2010 23:44

bu 'hadise'de beyan edilen muhtemel sonun gerçekleşmesi için esas oğlanın 'öyle imişçilik' oyununa teşne olması, bilerek ve isteyerek o oyunu oynuyor ve hatta yönlendiriyor olması gibi bir kısıt koşulu var.

ben | 28 Ocak 2010 23:51

tüm bunların sonuç üzerindeki kısıtlaması nedir peki?

aa | 29 Ocak 2010 11:58

çoktur.

dediğim şekilde ise, yani 'hadise'nin başlangıç endüksiyonu esas oğlandan kaynaklanmış, devamında hafiften 'öyle imişçilik' oyununa geçilmişse, mesele yok, muhtemel son aynıyla vâki olacaktır. kız sonunda kazanacak, oğlan ise duvara toslayacaktır.

ama yok, endüksiyon esas kızdan gelmiş ve esas oğlan şartların da zorlaması ile (esas kızın duyarlılıklarını da hesaba katarak ve adeta kendi kendini de razı etmeye çalışarak) akım devresinin içinde kalmaya :) çalışmışsa ve bu çabalarının devamında kaçınılmaz olarak 'öyle imişçilik' oynama konumuna girmişse, muhtemel son değişir.

esas oğlanın hata oranı 8/8'den 5/8'ler civarına düşer, bu yüzden ödemesi gereken bedel de biraz azalır. hatta gerekli dersleri alırsa duvara toslaması da mukadderat olmayabilir. öte yandan esas kızın da kendi payına düşen dersleri alması gerekir. yoksa gidip gidip duvara toslayan o olabilir. ha, aldıysa muhtemel mutlu son onu beklemektedir elbette.

bunun gibi yani :)