20090727

nerden başlamalı anlatmaya bilememek


son 4 gündür ilk defa evimde uyuyacağım. evim dediğim istanbuldaki evim tabi.
çarşamba günü annemle telefonda yaşadığımız sinir bozucu dialogdan sonra melisin 'bana gel' çağrısıyla akşamın 8inde duşa girip hazırlanıp çıktım. beşiktaşta seçkin-melis çifti ve ben yemek yedikten sonra melise geçtik. laf lafı açtı saçma sapan şeylere yöneldik. cinlerden açılan muhabbet uzaylılara kaydı uzaylılardan 21 aralık 2012 tarihinden söz etmeye başladım ve hummalı bir araştırma içine girdik. (ilerleyen yazılarımda tazelenmiş ve genişlemiş bilgi dağarcığımla tekrar değineceğim) bu tarihe hazırlık maksatlı psişik güçlerimizi sınama denemeleri yaptık dışarıdan izleyen 4. bir göz için aşırı eğlenceli olacak vaziyetlerde.

ertesi gün 3lü ceset torbası olaraktan kursa gittik. geceki konuşmamız hatırladığımız biyoenerji ile insan kaldırma (hani sadece parmaklarınla) olgusunu atölyede ayrılmaz parçam olan vişnenin de içinde bulunduğu tarikatımıza hakanı da dahil edip çıkışta melislerde deneme kararı aldık.
eve girer girmez az biraz soluklanıp işe koyulduk. daha önce dayım yengem annem ve babamın da içinde bulunduğu bir grupla deneyip 1.85in üzerinde gayet de cüsseli olan dayımı parmaklarımızla başımızın üzerine kadar kaldırmak suretiyle başarıyla neticelendirdiğimiz bu deneyi yeni tarikatimizle 10 12 kez denemiş olmamıza rağmen gerçekleştiremedik. hatta bir yerlerde hata yaptığımızı düşünerek internetten video izlemek suretiyle olaya ayrı bir boyut kazandırdık. nitekim hiçbir şekilde başarılı olmadık.

sabah 6, 6 buçuk sularında uyuyup 11de kalktık ve bahçeşehirin yetenek sınavlarına kayda gittik. aynı gün cebren ve hile ile saçımı boyayacağı kışkırtısıyla beni tekrar rehin alan seçkin-melis çiftiyle eve gittik. epey bir süre jenga oynadıktan sonra bakır ve portakal turuncusu olmak üzere aldığım 2 kutu boyayı karıltırıp saçıma uyguladık. 3 kişi lavaboda beni pilates egzersizlerini andıran fiziksel hareketler yaptırttırmak suretiyle saçımın boyasını yıkadık. o sırada lavaboya böcek düşmesiyle zaten çığrından çıkmış olan saç boyama aktivitesi tamamen kaos ortamına dönüştü. en son başımı lavabodan kaldırıp ayakta şampuanladık ki üzerimde kar beyazı bir tişört vardı. sonuç olarak o kadar emeğin karşılığında boyaların azizliğine uğrayıp eski saç rengim olan turuncuncuyla hiç alakası olmayan bir koyu kızıl elde ettik saçlarımda.

5 saatlik uykuyla kursa gittik ertesi gün. ben artık yakası paçası kızıllaşmış olan beyaz tişörtümle insan içine çıkmakta ısrar ettim ve başardım da hatta.

kurs çıkışı sıcakta terleten kahküllerimi de kağıt kıskacıyla tutturup muhteşem tarzımı pekiştirdikten sonra o vaziyette nişantaşı üzerinden beşiktaşa yollandık. ben bize gittiğimizi sanarken oyuna getirilip yine melisin evine sürüklendim ki artık son nokta oldu. 1 gün daha kalsam kiranın yarısını ödemeyi teklif edecektim.

bu saydığım 4 gün içerisinde istisnasız her gün aralık 2012 teorilerini inceledik. sağlıklı bağlantılar kurup bu teorileri çok daha sağlamlaştırdık.

neyse sonunda evimdeyim ama anlatacaklarımın bu kadar olduğunu sanmayın. kendimce ilginç bulduğum bu 4 günde yaşanmış anekdotları ilerleyen yazılarımda paylaşacağım.
sabırsızlıkla bekleyin! (bu bir emirdir hatta)

NOT: yarın bahçeşehirin sınavı var bakalım bunda ne teraneler dönecek. ah be özel okullar çok fanalıksınız!

0 fikir fıtlatımında bulunulmuş: