20090714

teori 2



hayat konusunda şanssız bir insan sayılabilirim ben. tamam ebeveynlerimden hiçbir şikayetim yok, sonsuz imkanım da var her konuda. tutup beni bir başıma istanbula gönderdiler geleceğim için. anne baba için çok zor bir karar bu. tabiki karakterimle de alakası var bunun. yıllar yılı ben onlara bu güveni verdim. koca yıl istanbulda kendi evimde yaşadım okul, sınav v.s. tasası olmadan bu güvenlerini suistimal edecek tek bir harekette bulunmadım. gönül isterdi ki kalk kurbanın izmirdeki konserine de git. kimin nerden haberi olacak. eve geldim çok yorgunum uyurum heralde dersin iyi geceler dileyip kapatırsın telefonu ertesi gün de ilk otobüsle dönersin. ama bazı şeylerin bilincinde olduğumu düşünüyorum. öncelikli hedefim mimar sinan üniversitesi olduğuna göre hovardalık yapmanın alemi yok. haa kazandıktan sonra az önce bahsettiğim kaçamağı yapmaz mıyım? işte o zaman yaparım keh keh

konu nerden nereye geldi. aferin bana.

şanssızım diyorum çünkü bugüne kadar şans oyunlarının hiçbir getirisi olmadı bana. ev arkadaşı konusunda da yüzüm gülmedi hiç. durağa geldiğimde az önce kalkmış olan otobüs hep benim oldu, acelem olduğunda muhakkak geç kaldı o otobüs. aşk meşk işlerinde hep hevesli oldum ama bir türlü icraata geçemedim. hep abuk sabuk insanlar çıktı karşıma. gönül eğlendirmekten yana bir insan olamadığımdan da dahil olmadım olaya.

ama bu şans konusunda öyle ince bir ayrıntı var ki hayatımda bir ömre bedel oluyor. varsın otobüsüm geç gelsin diyorum.

ünlüler camiasıyla acayip yıldızı barışık bir insanım. hep kurban kulislerine girebildim bir şekilde. denizin konuştuğu 15 20 kişiden biri oldum. burak, kerem (bilin artık kim olduklarını bir zahmet o kadar bahsediyorum!) akrabalarıymışım gibi davrandı. sonsuz ilgi gördüm. deniz kendiliğinden görüşme talep etti daha ben ima bile etmeden. daha önceki yazılarımda sözettiğim fakat ünlü bir grupta vokallik yaptığını belirtmediğim, aynı zamanda denizin bir zamanlar kardeşim diye bahsettiği adamla aşırı sıkı fıkı oldum. (hoş saman alevi gibi parladı söndü o olay niyetler piyasaya çıkınca.) yine ismini vermeyeceğim ünlü bir grubun gitaristi çok alakasız birşekilde beni msnine ekledi. telefonlaştık, istanbula geldiğinde görüştük, hala daha da muhabbetimiz devam eder onunla hatta. sonracığıma yine denizin eski gruplarından birinin bateristi çok ilginç birşekilde ondan davul dersi talep edenin ben olup olmadığımı sordu. (ki bu olay facebookta oluyor. gayet de profil fotoğrafım adım soyadım falan var orada eşşek kadar.) onunla da kardeşimli falan bir konuşma geçti aramızda ahaha. hee atölyeye giderken keremle karşılaştık osmanbeyde öyle bir selamlaşırız geçerim derken 10dk lafa tuttu beni ayak üstü. murat akçay göz makyajımı beyenip benimle beraber kulise girmek için debelenen 20 25 kişiyi hiçe sayarak beni kulise aldı. siz okumaktan usanacaksınız ben yazmaktan usanmayacağım gördüğünüz üzere :)

bu kadar sonsuz açıklama yaptıktan sonra ünlüler camiasında ekstra şansımı nasıl kazandığım yönündeki teoriyi sunuyorum sizlere;

şimcik bundan bir 4 yıl kadar evvelsine dayanıyor anlatacaklarım.

ben ders çalışmadığım için eve internetin giremediği yıllar o yıllar. gecenin bir vakti internet kafeye gideceğim diye çıktım. deniz de o zaman kurbanın yanında panikte de çalıyor ya yeni çıkmıştı albümleri yada hiç çıkmamıştı hatırlamıyorum, mühim değil neyse... heh işte beni trafopanik falan gibi bir adres eklemiş msnine, ben de denizin panikteki mail adresine mail attım sen misin diye. akla bak :D çat diye cevap geldi. elim ayağıma dolandı tabi, ilk defa haberleşiyoruz adamla. muhabbet de uzadı mail üstüne mail atıyoruz birbirimize. neyse tam o sırada çat diye elektrikler gitti. baktım kaldım öyle mal gibi. ağlayacaktım nerdeyse aşırı sinirlendim. neyse çıktım internet kafenin önüne elektrikler gelsin ddiye bekliyorum arkadaşlarla muhabbet ediyoruz o zifiri karanlıkta. 1 saat oldu 1 buçuk saat oldu yok! gitti gelmedi elektrikler. denizliden falan birileyile konuştular orda da yokmuş bu şekilde bikaç şehirde daha yokmuş. ben başladım tabi yine darbe senaryoları kurmaya ahah. neyse kör gözümle zar zor eve gittim. ertesi gün öğrendim tüm ege ve akdenizde kesilmiş elektrikler.

geçen gün yine çizim yaparken aklıma geldi bu olay ondan sonra jeton düştü benim. o gün hayatımın o kulvarındaki enerji değişti benim. acayip bir şans yüklendi. o gün bugündür de öyle.

nasıl tespit?

yok çok mutluyum. allaaam sakın bozma yareppim!

0 fikir fıtlatımında bulunulmuş: