20100220

ve deja-vu sahnede


dün sabah nasıl bir sevgi pıtırcıklığı, nasıl bir coşku taşkı vardı üzerimde anlatamam. sanki yeni aşık olmuşum da dünyanın benim için yaratıldığına inanıyormuşumcasına bir mutluluk hali hakimdi üzerimde. yerimde duramadım, çenemi tutamadım, elime koluma hakim olamadım o derece. zaten arkadaşlarım daha fazla evde zapdedilemeyeceğimi anladılar, o sebeple epeyce erken çıktık evden. yine benim ele avuca sığmazlığım yüzünden hiç işi gücü olmayan ezikler tayfası gibi erkenden gittik oturduk konser mekanına o da ayrı bir şapşallık oldu. ama barışı özlemiştim, onu görmek iyi geldi her ne kadar öyle derin sohbet edememiş olsak da.

arkadaşlarımın hepsi birlikte vakit geçirip eğlenme amacıyla geldiler esasen konsere. hiç biri Deja-vu dinleyicisi değildi. (-di diyorum çünkü bu konserden sonra kanaatlerinin değiştiğine inanıyorum) sahnenin en önündeki masaya konuşlandık ama 2. şarkıdan sonra daha fazla oturamayıp kalktım ayağa, ardım sıra diğer arkadaşlarım da kalktı geldi yanıma. bir hoplama bir coşma taşma böyle. ama sadece bizde değil tüm seyircilerde vardı aynı coşkun hal ve hareketler. e o performansa oturabilene aşk olsun zaten. hele ki bir genç bayan vardı bizim gibi ön saflarda kendini yerden yere vurdu konser boyunca. bir headbangler, bir lirik danslar abuuv! hatta ciddi manada yerden yere vurdu kendini öyle ki sahneye kafasını uzatıp iki hoperlörün arasında headbang yaparken kafayı çarptı hoperlörlerden birine. o da değişik bir eğlence anlayışı tecrübesi oldu bizlere.

deja-vu'nun 'duydum ki unutmuşsun' parçasına yaptıkları coverı hep çok beğenmişimdir zaten. konser sırasında çaldıklarında avazım çıktığınca eşlik ettim, hatta parça biter bitmez yine var gücümle 'bi dahaaa!' tezahüratında bulunmaya başladım ki halihazırda ateş topuna dönmüş seyircinin de bu tezahüratıma eşlik etmesini sağlamak hiç de güç olmadı. nitekim bu girişimim başarıyla sonuçlandı ve performanslarını yine o parça ile tamamladılar. bütün arkadaşlarla ikinci çalışlarının çok daha kusursuz olduğu konusunda hemfikir olduk.

tam anlamı ile tadına doyum olmaz muhteşem bir canlı performans izledik.

konserden sonra barışı tebrik amaçlı aldığım alkolünde verdiği cesaret ile cenkin kuliste olacağını bile bile kulise girdim. barış 'ben bir çişe gideyim' demek sureti ile terketti kulisi öyle mal gibi kaldık ortada. cenke baktım şöyle bir sonra konuşmaya başladık. geçmişten bahsederken bir parça sitem doluydu bana ama 'altından çok sular aktı' diyecek kadar da kararlı konuştu.
gerçekten özlemişiz birbirimizi. kulisteki arkadaşlarıma ve tanımadığım bir kısım şahsa rağmen ağzımı yüzümü sıkıştırarak sevgi gösterisinde bulundu bana. ne kadar az rastlanır türden bir insan olduğunu bir kez daha anlamış oldum.

yeniden hoş geldin hayatıma cenk sönmez. umarım elveda ile sonlanmayacak son hoş geldinimiz olacak bu...

NOT: yarın deja-vu'nun 2 hafta sonra çıkacak albümünün yepisyeni şarkılarından birinin klip çekimi için seçmeler olacak şişlide. yine sercanımın gazı ile 'iyiii. gideriiim' dedim.
açıkcası o kadar hevesli değilim bazı sebeplerden ötürü klipre oynamaya. esas orada bulunma amacım çişe gittikten sonra dönüp kulise girmesi ile çıkması bir olan barış beyin ayıbını yüzüne vurmak olacak sanırım.

NOT 2: deniz (KURBAN), ali (ÇİLEKEŞ)'den sonra barış beyin de penasını; nacizene görüşüm olarak yeni nesil rock müzik adına en kaliteli müziği yapan grupların neyi var neyi yoksa topladığım koleksiyonuma katmış bulunmaktayım. yakında deniz'in koltuklarını, cenk'in parfümlerini ve barış'ın tişörtlerini falan da yüklenip gelmek suretiyle zaten hak ettikleri değeri hiç bir zaman görememiş bu nacizane grupları hepten çulsuz bırakacağım efendim.

NOT3: evet, ilkokula yeni başlayacak mini mini bir çocuğun coşkusuna sahip olan ben, yine o mini mini çocuğumuzun yapacağı türden bir kafasızlık yaparak fotoğraf makinemi almayı unuttum yanıma konsere giderken. yarın şişliye giderken makinemi yanıma almayı unutmayıp deja-vu üyelerini boy sırasına dizmek sureti ile hiç değilse son derece durgun bir fotoğrafa sahip olacağımı temenni ediyorum.

NOT4: buraya kadar okuyabildiysen yazımı, dediklerimi dikkate al artık lütfen okuyucu. seni sevdiğimi biliyorsun, benden sana bir kıyak olsun bu da. en yakın tarihteki deja-vu konserine gidip hiç bir hekimin yapamayacağı kulakların pasını temizletme operasyonunu endorfinin uç noktalarında gezerken çok cüz-i bir ücret karşılığında yaptırabilirsin. hatta ben seni en yakın deja-vu konseri hakkında bilgilendiririm, korkma. eheh.

0 fikir fıtlatımında bulunulmuş: