20100214

yine 14 şubat


yine 14 şubat geldi.
tek bir 14 şubatta da sevgilim olsun yaa. hediye falan almasın gözüm yok yükseklerde sadece olsun. şöyle bir 'ahanda, benim de sevgilim var!' edasıyla koluma takıp gezsem sokaklarda. ama esasen ne istiyorum biliyor musun okuyucu, hep hayalimdir; böyle hava soğukken ellerimiz onun montunun cebinde el ele tutuşucaz. çok romantik değil mi ama?
atacanım var benim bitane. yaparım ona bazen öyle. tabiki el ele tutuşmayız da kol kola yürürüz bazen, o zaman elim üşüyünce montunun cebine sokarım elimi. onu da çok severim, atacanımı da. (şimdi sevgililer günü ilen atacanın ne alakası var tabi)

sevgililer gününün ilk saati içerisindeyken biz şu anda allahın 'sevgili' kulu olaraktan beyaz atlı prensimin istanbuldaki evimin kapısına konmasını istiyorum. kedimden sevgililer günü hediyesi alamayacağıma göre tek tesellim yüce mevlam artık.

allam en çok sana aşığım biliyorsun. tek taş yüzük, kürk manto falan istemiyorum. ruhunun şöyle en kusursuz kısımlarından üflediğin, aklı başında, karakterli adamlardan birini bana bahşetmeni çok isterim ama. evde kalma korkusu sarmaya başladı artık böylesine biçimli yarattığın şu bedenimi. (ahahah!) söz konusu erkekler olduğunda tercihimi bilirsin fiziksel tasvire girmiyorum artık, hacet yok.

pazartesi sabahı o adamı evimin kapısında görücem! dinimiz, amin.

9 fikir fıtlatımında bulunulmuş:

alice in prague | 14 Şubat 2010 22:06

sabah var mıyı kapında bi şey ? geldi mi hı geldi mi?

ben | 14 Şubat 2010 22:10

henüz dönmedim. yarın istanbuldaki evimde olacağım.

yoksa...
tanrı mısın? O_O

alice in prague | 14 Şubat 2010 22:33

TANRIYIM!

desem ve kapına bırakmış olsam şöyle six pack sahibi hafif kol kaslı bronz tenli kumral ve renkli gözlü bir prensi...hem de çocuk romantik bi aşık!:)

ben | 14 Şubat 2010 22:37

ohaa!
tanrım, bak dualarımı duymuşsun tam da istediğim gibi bir adam tasvirinde bulundun!

oley bea!

ağlamadan giderim o zaman ben de eve :)

alice in prague | 14 Şubat 2010 22:41

ağlama be...gözlerin kızarıyo,makyajın akıyo,başın falan ağrır ben gibi sinüzitin varsa...ama bi dakka!neden ağlıyosunki?

ben | 14 Şubat 2010 22:52

gözlerim kızardı, makyajım aktı hatta 1 saat falan farkında olmadan öyle gezdim evde, sinüzitim var ve evet şuanda başım ağrıyor.
sevgililer gününün en ağlayan kızı ödülüne adayım :)

gidiyorumbumbumbum diye ağlıyorum. annemi-babamı bırakıp... istanbula...
baklavasız bir sevgilinin dahi olmadığı bol bol yalnızlık olan o eve...
2 yıldır bu ritüele alışmış olmama rağmen duygusal iniş-çıkışlarım sebebiyle böyle çok ağlıyorum bazen.

alice in prague | 14 Şubat 2010 23:04

ben ağlamıyorum.sanki ağlarsam kelebeklerin kanatları un ufak olacakış gibi geliyo...boğazında bi şey kalır ya hani...öyle oluyo...çoğu kez gözlerim de doluyo.ama ağlamıyorum.çünkü büüdüm kocaman bi kız oldum.kocaman olan kızlar ağlamazlar çünkü...öyle dediler...

ben | 15 Şubat 2010 00:02

ben çok ağlarım normalde. epeydir ağlayamıyordum ağlayabildiğimi farkedince koyuverdim :)

rahatlamış olabilirim. inşallah rahatlamışımdır da 2 buçuk saattir baş ağrısı ile bilgisayara gözlerimi kısa kısa bakmam boşuna değildir :)

hem kim söyledi ise yalan söylemiş sana. büyükler daha çok ağlar bence farkındalıklarının artmasından ötürü.
ağla bence :)

alice in prague | 15 Şubat 2010 00:10

söylenen yalanların çoooook olduğunu farkediyorum ve bu hiç iyi bi şey değil zannımca:)