20091201

saçmalardan seçmeler



-evde bazen korktuğumda kedim yanımda olsun istiyorum. ne saçma. halbusi öyle korkulacak bişey gelse, benim her bir ayrıtı 10ar cmlik küplere ayrılmış halimin dahi giremeyeceği bir yere girer, döt gibi bırakır beni.
korkunç bişey gelmesine bile gerek yok hatta, böyle kocaman tüylü pofuduk oyuncak ayı gelse bile kaçar (oha lan ben de kaçarım! düşünsene, kocaman oyuncak ayı geliyor odana...)

-kayıp nişanlı diye bir film izledim geçende. audrey tautou oynuyor. şey yapıyor böyle 'eğer buradan oraya koşup arabanın geçişine yetişebilirsem nişanlım askerden dönecek.' falan. ben de yapardım bunu küçükken farklı şekillerde. uyduruk bir örnek vereyim; '5e kadar sayıyorum, kantin kapısından hoşlandığım çocuk girerse o da benden hoşlanıyor demek olacak.' gibi gerçekleşme ihtimali çok düşük olan şeyler yapardım ben. gerçekleşmeyince de üzülürdüm çok. ondan sonra bıraktım zaten.

-hani bazı mandalinaların içinde, büyük dilimlerden birinin yanına yapışık miniminnacık bir parça mandalina dilimi olur ya. heh. küçükken onları yemezdim bebek diye. kaloriferin üzerine koyardım minik olduğundan sonra onlar orada kururdu.

-televizyonun yanındaki hoparlöre leblebileri sürtmek suretiyle leblebi tozu yapmaya çalışırdım. başarılı da olurdum. ama leblebi tozlarının hepsi (çok mantıklı olaraktan) hoparlörün içende kalırdı. yiyemezdim.

-bu yaşıma geldim hala ayağımı ağzıma sokabiliyorum. yapmıyorum tabi ama istersem yapabiliyorum onu anlatmaya çalıştım. neyse...

NOT: Resimdeki ben değilim. çok şükür.

bu kadar. ananı da al git şimdi!

0 fikir fıtlatımında bulunulmuş: